Search Engine Optimization (SEO) Tarihçesi

Search Engine Optimization (SEO) Tarihçesi

1998 yılının şubat ayına baktığımızda o dönemlerde arama mantığının “dizin” üzerine kurulu olduğunu görürüz. Katalog sistemi mantığıyla ilerleyen arama dönemi de yine o zamanlara rastlar. Sitelerin kendilerini tanımladıkları haliyle arama motorunun aramalarda getirdiği dönemlerden bahsediyoruz. 1998 Şubat ayında Yahoo ise tam olarak bu mantık üzerine kuruluydu.

Fakat 1998 yılı başlarında proje ilhamı o günlerde Sergey ve Larry Page üzerine doğdu. Çalışmalarına başlayan ikilinin projesi oldukça basit ve güzeldi. Web sayfalarının bizlere sunduğu içerikten daha fazlası gerekliydi doğru sonuçlar için. Bunu da yine webden “otomatik” bir algoritmayla çözülebilirdi. Sitenin kendi dışında gelişen oluşmalar sitenin kalitesini belirtebilirdi. Mantık şuydu; bir site ne kadar kaliteliyse o kadar çok site dışından link alır. Sonunda “Merhaba Pagerank Teknolojisi” ile Google arama hizmetine başladı. 1998 sonlarına doğru Google Stanford Üniversitesi web sayfası içerisinde yayındaydı.

google-ilk-logo1999 yılı Google için henüz proje dönemleriydi, Larry Page Stanford Üniversitesi dönemlerinde kendi sayfasında Google çalışmalarından bahsedip bir de ilk dönemlerine ait logosunu paylaşmış.

2000’li Yıllarda Arama Motorları ve Google

Yahoo’nun en büyük dezavantajı “dizin” sistemine ücretli kayıt almasıydı. Yahoo’nun dizin sistemine alternatif olarak Mozilla Vakfı tarafından ücretsiz bir çalışma oluşturuldu. Adına DMOZ.Org dendi. Open Directory Project yani Açık Dizin Projesi olarak başlayan Dmoz, dizinlerine sadece kaliteli siteleri alacaklarını belirtti. Dizine hiç bir şekilde ücretli ekleme gerçekleşmeyeceğini, editörlerin ise gönüllü olmak isteyen kişilerden seçileceği üzerineydi. Bir anda dünya İnternet’inin merkezi haline gelen DMOZ.Org bilindik tüm arama motorlarının temel kaynağı haline geldi. Dmoz’da ekli olan siteler aramalarda hep önde gelmekteydi.

yahoo-tarihce

O dönemlerde Google sayfaları indexliyor ve Pagerank mantığına göre listeleniyordu. Direk olarak DMOZ verilerini çekerek sayfalarının bir kısmında da yayınlıyorlardı. Yahoo ise dizine eklenmesi ise ücretliydi.

2003 Yıllarında Gelişen Sistemler ve Daha İyi Sonuçlar

Henüz pazarda ki konumu tamamen oturmayan Google’ye, Altavista, Yahoo ve yerel arama motorları ciddi birer rakipti. Fakat Google daha iyi sonuçlar için çalışmakta rakipleri ise meta kodları üzerinde yoğunlaşmaktaydılar. Arama motoru açma çılgınlığından bahsetsek yanlış olmazdı. Milyonlarca arama motorunun açıldığı bir dönemden bahsediyorum.

mynettarihce

Mynet arama gelişim sürecine bakmak için eski Mynet arama yazımıza bakabilirsiniz.

O dönemin en büyük SEO çalışması ise “Tek bir tıkla milyonlarca arama motoruna kayıt yaptırın” ibaresiydi. Dönemin en büyük Türkçe İnternet siteleri de bu furyadan etkilenmişler ve hizmetleri arasına “arama motorlarına kayıt” kısmı eklemişlerdi. İşin garip tarafı ise işe de yarıyordu. Tek tıkla yüzbinlerce arama motoruna kayıt gönderilebiliyordu.

www3 olarak bir furya başlamış ve bir çok web sayfasını etkilemişti. Siteler subdomain uzantısını “www” olarak değil “www3” olarak yapmaktaydı. Elbette bu durumdan Google’de etkilenmişti. 2003 yılı Google’sine baktığımızda görebiliyoruz.

2005 Yılları Google ve Arama Pazarı

google-tarihce

Bir çok ülke de yerel rakipleri karşısında ciddi üstünlükler elde ettiği bir yıl oldu Google için. O dönemde kendi arama motoru bulunan Mynet bile Google karşısında ciddi sıkıntılara girmişti. Nitekim Google harici diğer arama motorları Google kadar kendini geliştirme istekli oldukları da söylenemez. Google her gün bir yenilikle ziyaretçilirini karşılamakta ve sektördeki payını artırmaktaydı.

DMOZ ile tanışmıyorsanız DMOZ Nedir yazımızı inceleyebilirsiniz.

Döneminde Türkiye’de 10 civarı kişiydi ve Google’yi gerçekten önemsiyorduk. Hatta diğer arama motorları üzerinde her hangi bir fikir birliğimizde yoktu. Çünkü; sıralama mantıkları tamamen karma karışık ve belirsizdi. Yahoo’da elbette pazarda sözü olan bir arama motoruydu fakat sıralamada iyi bir konuma gelmek için “Dizin” kısmına eklenmek gerekliydi ve bu da ücretliydi. Yine o dönemlerde DMOZ büyük bir güç ve ziyaretçi ise Google’den gelmekteydi.

Çok link ön sıra mantığı ise kesinlikle temel mantıktı. Henüz Google’de Türkçe konuşan birilerinin çalışmadığı dönemde her türlü illegal işler cezasız kalıyordu. Arama motorunun açıklarının cirit attığı, çöp sitelerin İnternet’ti kapladı dönemde tek bir dayanak noktası ise DMOZ olmuştu.

DMOZ editörlüğüm de 2005 yıllarında başlamış ve tüm diğer editör arkadaşlarla çöp siteleri temizlemekle uğraşmıştık. Daha iyi bir İnternet için o dönemdeki ziyaretçiler DMOZ yani ODP Editörlerine gerçekten çok şey borçludur. 2005 yılı DMOZ ‘da listelenen Türkçe site sayısı ise henüz 18.000 civarıydı. Geçecek olan 10 yılda DMOZ ise hiç değişmeyecek sadece listelenen siteler değişecek ve arayüz aynı kalacaktı.

2007 Yıllarında Arama Motorları

2006 yılında Rohit, sosyal medya optimizasyonu ile ilgili 5 maddelik bir liste yayınlamış ve sonraki yıllarda ise bu maddeleri düzenlemişti. Youtube‘yi satın almış ve geliştirdiği filtre sistemleriyle çöp siteleri temizlemeye başlamıştı.

SandBox yeni sitelere uygulanan bir filtreleme sistemidir ve bu filtre yeni kurulan ve çöplük siteler olarak tabir edilen sitelerin arama sonuçlarına girmesini engellemeyi amaçlamaktadır.

Temizlenen sitelerden sonra Google pazardaki payını en üst seviyelere getirmişti. Reklam programları sayesinde ise Google her geçen gün daha da güçlenmekteydi. Yerel arama motorlarının bir çoğu çalışmalarını bırakmış, Google arama sonuçlarından yararlanmaya başlamışlardı.

SEO’nun Doğuşu ve Genel Tarihçesi

Gerçek anlamda SEO kelimesi ilk 2006 yıllarında “Search Engine Optimization” kelimesini kısaltarak bu işi yapan kişiye denmeye başlamış. Başlı başına bir iş kolu olarak doğmuştu. Sandbox ile beraber profesyonel SEO uzmanları ciddi önem arz etti. Fakat 2007 yıllarında toplam uğraşan sayısı çok azdı ve böyle bir iş kolu olduğu bilinmiyordu. Kendi reklam ajansımız dönemlerinde SEO kavramını anlatırken ciddi zorluklar yaşadığımız dönemlerdi.

ADSL ve diğer gelişmelerden sonra Türkiye’de İnternet çok hızlı artış sağladı. Bir çok sektörü derinden etkiledi. Web sayfası olan ve Google’de üst sıralarda gelen firmalar kazançlarını ciddi derecede artırırken, sektör liderleri gelen düşük satışlarının nedenlerini araştırmış ve web sayfa yorumlama mantıklarını değiştirmişlerdir.

Kurumsal web sayfası düşüncesi o dönemlerde içerisinde her hangi bir “interaktif” uygulama olmayan, satış yapılmayan web sayfası üzerineydi. Yine kurumsal web sayfası mantığı bitmiş veya değişmiş, SEO kavramı ile ister istenmez tanışılmıştı. Google’de yer almak zorunda olduklarını görmüşler ve ilk defa SEO danışmanı aramaya başlamışlardır.

Bizler tam olarak SEO kavramının yıldızı patladığı dönemlerde turizme geçiş yapmış ve SEO çalışmalarımıza ara vermiştik. O dönemlerde bir çok yeni firma doğmuş ve SEO çalışmaları yapmaya başlamışlardı. SEO Danışmanı, Kurumsal SEO ve SEO Hizmetleri gibi kavramlarla SEO kelimesi yapan için değil işin genel ismi için kullanılmaya başlamıştı.

İlk SEO kelimesi ismi gündeme geldiğinde Yabancı bazı forumlarda bunu tartışmış ve Türkçe forumlarda ise Türkçeleştirme gayretine girmiştik. Fakat “AMA” gibi bir kısaltma Türkçeleştiremeden SEO kelimesini benimsememize neden oldu.

Google Her Yıl Filtre Sistemini Geliştirdi

Sandbox uzun yıllar gözbebegi filtre sistemi olarak durdu. Çöp sitelerden temizlenen İnternet daha temizdi. Fakat çöp site olmadan “Yanlış SEO” yapan firma veya şahıslar İnternet’te varlıklarına devam ettiler. Bu sebepten Google, Sandbox mantığını geliştirmek zorunda kaldı ve peşi sıra bir çok filtre sistemini aynı anda uygulamaya başladı. Filtre sistemlerinin sonuçları ise bir birinden farklıydı. İlk 5 sayfa içerisine almayan veya ilk sayfada listelemeyen veya veya ilk 3 sırada listeleyen etkisi bir birinden farklı filtrelerden bahsediyorum.

Şu an gelişmiş bir filtre sistemi bulunuyor. Site dışı etkisi de eskisi kadar etkili değil. Temel olarak listeleme mantığı Inbound Pazarlama içerisinde bahsedilen konular olarak duruyor.

Günümüzde SEO çok ciddi bir pazar durumuna gelmiş ve 2015 yılı süreçlerinde bir çok firmanın hedefleri arasında Google’de üst sıralarda yer alma durumları oluşmuştur. Eski dönemlere göre de rekabet haylice artmış, aynı zamanda müşterilerde artmıştır.

Related Posts
4 Comments
hakan

Muhtesem bir yaziydi. Keyifle okudum o donemleri yasamasamda guzel gunler gibi duruyor.

teşekkurler güzel bir yazı olmuş

Mehmet Korkmaz

Üniversitede ders olarak sizin yazınızı alıntıladım ve anlattım. Sanırım kendi alanında arama motorunun Türkiye’de yansıması için daha iyi bir yazı yok. Başarılar dilerim, sağlıkla kalın.

Silver Okan

Okudum o gunleri animsadim msn vardi guzel zamanlardi

Leave a Reply

Your email address will not be published.Required fields are marked *